2 Aralık 2016 Cuma

Diş çürükleri kalbimizi tehdit ediyor

Hepimiz dişlerimizin inci gibi ve bembayaz olmasını isteriz; ancak bunun için belki de birçoğumuz hiçbir şekilde tedbir almayız. Evimizde genelde diş fırçası ve macununu bulundururuz; ama ya ağız kokusu hissettiğimizde ya bir buluşmaya gideceğimizde ya da evimize bir misafir geldiği zaman diş fırçalamak aklımıza gelir. Bu durum da ne yazık ki şu gerçeği hepimiz için gözler önüne seriyor: Birçoğumuz diş fırçalamayı sağlıklık bir dişe sahip olmak için değil de toplum içerisinde ağız kokusu nedeniyle yadırganmamak için yapıyoruz. Bu konu ile ilgili uzmanlar ise diş bakımının hayatımızda bir yaşam biçimi haline gelmesi gerektiğini, sabah uyandığımızda kahvaltı yapmayı, su içmeyi nasıl ki ihmal etmiyorsak diş fırçalamayı da hayatımızda bir düzene sokarak bunu düzenli hale getirmemiz gerektiğini belirtiyor.

DİŞ ÇÜRÜKLERİ SAĞLIĞIMIZI TEHDİT EDİYOR

Güzel ve sağlıklı dişlerin estetik açısından bizlere sunduğu avantajın yanısıra sağlığımız için de avantajları oluyor. Diş fırçalamayı ihmal eden, dişinde meydana gelen küçük bir çürüğü bile dikkate almayanların sağlığı da tehdit altında kalıyor. Küçük bir diş çürüğü bile romatizmaya, ülsere, böbrek rahatsızlıklarına, karaciğer sorunlarına, kalp- damar hastalıklarına sebep olabileceğini belirten diş uzmanları bu çürüğün kansere bile yol açabileceğini belirtiyor.

DİŞ İPİ KULLANMAYA ÖZEN GÖSTERİN

Sağlıklı dişlere sahip olmak isteyen herkesin sadece diş fırçalayarak bu amacına ulaşmayacağını da belirten uzmanlar, diş fırçalamanın önemli olduğunun altını çizdikten sonra diş fırçalamakla beraber, diş ipi kullanmanın, gargaraların, düzenli ve dengeli beslenmenin de diş sağlığında önemli yere sahip olduğunu belirtiyor.  Sağlıklı dişe sahip olmak için diş çürüğü sorunu yaşamamak  diş fırçalamakla beraber günde en az 1 kez diş ipi kullanılması gerektiğini belirten uzmanlar aynı zamanda beslenirken de yeterli oranda karbonhidrat, mineral, vitamin, protein gibi tam besinlerin dengeli olarak alınması gerektiğine dikkat çekiyor.

DİŞLERİMİZİN BAKIMI İÇİN BAZI PÜF NOKTALARI

Ağız kuruluğunun yaşanması durumunda şekersiz naneli sakız çiğnemenin tükürük bezlerinin çalışmasına yardımcı olacağını, havuç, elma gibi sert ve lifli besinlerin dişleri temizlerken aynı zamanda güçlendireceğini belirten diş hekimleri, ağız kokusunun giderilmesi için de gargaraya batırılmış yumuşak bir fırça yardımıyla dilin en arkasına kadar temizlik yapılabileceğinin önemine vurgu yapıyorlar. Gece yatmadan önce içilecek süt ve yenilecek biraz peynirin dişleri güçlendireceğini de belirten uzmanlar diş fırçası yanında olmayanların da tuzlu su ile ağızlarını çalkalamaları gerektiğini söylüyorlar.

BAZI BESİNLERİN DİŞLERİMİZE ETKİSİ 

Çilek ve Karbonatın Dişlere Etkisi: Çileğin kanamayı durdurucu etkisi olduğu bilinir. Bunun yanı sıra diş yüzeyindeki zorlanmaları ortadan kaldırdığını ve plak oluşumunu engellediği de belirtilmektedir. Bunları yaparken de içerisinde bulunan malik asitin etkili olduğu belirtilir. Karbonhidrat içerisinde bulunan sodyum bikarbonatın köpürmeyi sağladığı ve bunun da diş yüzeyindeki lekeleri çıkarttığı bilinmektedir.
Zeytin: Diş etlerinin güçlenmesi ve diş eti kanamalarının ortadan kalması için etkili bir yöntem olan zeytin suyu gargarasını hazırlamak da çok basittir. Tuzlu suyun içerisine koyduğunuz zeytini bir müddet suyun içerisinde beklettikten sonra bu su ile gargara yapabilirsiniz.

DİŞLERİMİZ İÇİN BAZI ÖNEMLİ BİLGİLER

Eğer çikolata, şeker, lokum gibi gıdaları çok seviyor ve bunları sık sık tüketiyorsanız bunu azaltmanız gerekiyor. Aynı zamanda bu gıdaları tükettikten sonra diş çürüğü sorunu ile ve diş sorunu ile karşılaşmamak için hem dişlerinizi fırçalamanız hem de bol su ile çalkalamanız gerekiyor. Ceviz, fındık, fıstık gibi dış kabuğu sert olan besinleri dişlerinizle kırıyorsanız artık bu alışkanlığınızı bir kenara bırakın; çünkü bunlar dişlerinize büyük zarar vermektedir. Son olarak sadece dişleriniz ağrıdığında diş hekimine gitmeyin. Dişlerinizi kontrol ettirmek için en azından 6 ayda bir diş hekimine giderek diş kontrolü yaptırın. Bu şekilde hem koruyucu hem de önleyici tedbirler almış olursunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder